Bu Blogda Ara

28 Ağustos 2012 Salı

Unnado siparişim-B.Box

Unnadoda kampanyada çok çıkıyor bu temel bebek bakım kutusu denilen zavazingo:)

İlk kızım olan Bal kızda alma gereği duymamıştım açıkçası şimdi ürünü görünce nede koca kafalıymışım dedim.İkinci doğacak kızım için alayım bari diyip aldığım bir ürün bu.(Öylesine masrafsız olacak ki bizim ufaklık bende ne yoksa ondan alıyorum bu aralar.Cidden herşey var işte ozamanda böyle olur olmaz şeylere yöneliyorum Balım da almadığım ve yahut almaya, para vermeye kıyamadığım gereksiz gördüğüm şeyleri alıyorum bu kızıma amaç =almak olsun alışveriş olsun bunada birşeyler almış olmak olsun garibim herşeyim mi ikinci el demesin )

Ancak kutu elime geçince hiçte amaçsız bir ürün olmadığını görüyorum.Neden baştan almadığıma da şaşırıyorum.Tek bir kutunun içinde bebeğinizin bezini alt açmasını ve ıslak mendilini taşıyabiliyorsunuz.Ayrıca kutu çok şık desenleri de çok çok hoş.Yani çantanızın içinde bezini ıslak mendilini ve alt açmasını tektek aramaya son vermiş bulunmaktayım.Hatta kısa gezilerde bu kutuyu alıp çıkmamız çantamıza koymamız yeterli bence.Şuandan itibaren kullanmaya başladım rengide beni cezbetti.

Tüm annelere ve anne adaylarına öneriyorum şiddetle.Hem hijyenik hem pratik hemde düzenli bir ürün!!Kısacası herşey elinizin altında..

Reklem kokuyor ama reklam değil bunu da söylemeden geçemeyeceğim.Kendim kullanıyoum gerekli buldum paylaştım okadar

burada bir video var tık tık

Ben bu rengi beğendim vede aldım:)




Sevgilerimle..Küçücük popoları koruyalım:))





26 Ağustos 2012 Pazar

Yeni keşfim...Tam ihtiyaç duyduklarım

Hiçbirşey yapamadığım için çatladığım şu günlerde yeni arayışlara girmiş bulunmaktayım.Dikişten çok keyif alıyorum inanılmaz canım istiyor dikiş dikmek ancak malesef kızım makinanın başına ne zaman otursam başımda bitiyor.Bu sebeptende bırakmak zorunda kalıyorum iğneler iplikler zarar verir diye korkumdan.

Pastacılık kursuna mı başlayayım dedim araştırdım ettim bir iki günden oluşan eğitimler var aslında eğitim şartları zaman olarak bana uyuyor ancak sonrasında nasıl uğraşacağım dedim onuda bir kenara koydum şimdilik ama.İlerleyen günlerde sadece kızlarıma yapmak için mutlaka öğreneceğim bu işi şimdilik belki amatörce denemelerim olabilir.

İşte böyle ne yapsam diye gezinirken ben bir site buldum ki sitede kanaviçeler goblen işlemeler çok dikkatimi çekti.Neden olmasındı bayılıyorum işlemelere .Hem elimde en azından akşamları beni oyalayacak bir iş olur canım sıkılmaz diye verdim küçük bir kanaviçe tablo modeli.İğnesi ipliği içindeymiş Çok güzel.Eğer ki yapabilirsem ve bu iş beni sararsa daha büyük tablolardan yastıklardan almayı düşünüyorum açıkçası.Şimdilik benim aldığım küçük bişi.

Yanında bir adet kasnak(bu işi seversem kullanmak için:)) bir adet ütü ile silinen kalem bir adet çift taraf yapışkanlı tela aldım.Bu çift taraflı yapışkan olan tela bildiğim kadarıyla aplikelerde kullanılıyor yabancı birkaç sitede görmüş vede hayıflanmıştım nerden bulurum acaba diye.çok sevindim bulunca hemen aldım.

Ayrıca belirtmek isterim ki envayi çeşit tela var.Özellikle buradan Dikiş dersi hocama sesleniyorum senin aradığın ince telalardan var burda .Dahasımı dikkatimi çeken fakat almayı ertelediğim gül yapma aparatı ponpon aparatı yine dikiş hocam küçücük tam senlik cetveller de mevcut ben bayıldım epey bir zaman harcadım.Eğerki kanaviçeyi seversem dergilerden da alacağım..

Bunu aldım..



Siparişim gelir gelmez resimlerim.Çok mutlu oluyorum dikiş nakış işlerinden ben .Deli oluyorum site site gezinip bilgi almaktan neler yapmışlar görmekten.Keşke benimde zamanım vede yeteneğim olsaymış:(

Neyse efendim sitemiz
http://www.goblen.com/tr/site/index budur herkese keyifli alışverişler dilerim.Ha burda birde singer ayakları vede kumaşlar olsa tadından yenmezmiş ama:))











bu biye yapma aletinide alacağım özendiklerimden.:))






Sevgilerimle...

23 Ağustos 2012 Perşembe

Zeytinli ekmek yapalım..

Ben ekmek makinamı aldığımdan beri nerdeyse tüm ekmeklerimi kendim yapıyorum diyebilirim.Hem içinde ne olduğunu bilmek hemde ne şartlarda yoğrulup piştiğini bilmek içimi rahatlatıyor.Aileme keşke her zaman doğal yedirebilsem herşeyi.Hormonsuz katkı maddesiz gdo suz ürünlerle besleyebilsem.

Taza pişen ekmeğin kokusuda yanında cabası oluyor aslında.İnsanın bir iştahı kabarıyor sormayın gitsin.Ekmek kokuları...
Bak ekmek kokuları dedim aklıma küçüklüğüm geldi şimdi.Küçük illlerde ilçelerde büyümenin avantajları işte.Köye gittiğimizde kocaman köy ekmeği yaparlardı bizde o güzelim ekmekleri yeme şerefine nail olurduk ma aile..Nasıl bir kokusu vardı üzerinde buharı ile neffis.O tadı yakalamak ne mümkün?Bir elimde koca tereyağı ile yağlanmış ekmek dilimi(ekmek dilimi dediğiniz tepsi kadar bişi bu arada) bir elinde bahçeden kopardığınız domatesiniz.Var mı ötesi??Böyle bir tat inanın yok ve şuan o tat dilimin ucunda şapurtularımı bile duyabilirsiniz o derece ağzım sulandı..Bizim çocuklarımız şimdi fırınlardan çıkan taze ekmeğin bile kokusunu alamayarak büyüyorlar.Ne acı.

Yapaylığa ve günümüze gelirsek konu çok fazla uzar gider sanırım benim açımdan

Neyse asıl konumuz zeytinli ekmek..Ben zeytinli ekmekleri ya haftasonu yapıyorum eşim çok sevdiği için yada özel misafirlerim kahvaltıya geldiğinde..Normalde tam buğday unlu ekmek yada tahıllı ekmek yapıyorum besleyici olsun diye .Kızımın da eline verince kemiriyor neticede.Sanırım epey lezzetli ki Balım sever ekmeklerimi..

Gelelim tarife ben direk kopyalıyorum kaynak vererek.Denemenizi ısrarla tavsiye ediyorum .Ekmek öyle çok kabarıyor ki makinadan taşacak şiimdi diye düşünmeniz çok normal.Size düşen tereyağını sürüp yada zeytinyağına banıp yemek sadece bu güzel lezzeti.


1 cup su
Yarım cup süt
2 küçük kaşık ölçek tuz
2 büyük kaşık ölçek şeker
2 büyük kaşık ölçek sıvıyağ (zeytinyağ)
4 cup ölçek un
1,5 küçük kaşık ölçek instant maya
1 kap dilimlenmiş siyah zeytin
 Ölçüler Sinbo ekmek makinesinin bardak ve kaşık ölçüleridir. (1 bardak = 1 cup = 230 ml, 1 tatlı kaşığı = 1 teaspoon = 5 ml, 1 yemek kaşığı = 1 tablespoon = 15 ml)
  • Makinanın ekmek pişirme haznesine makinanın kendi kap ve kaşık ölçülerini kullanarak su, süt, şeker, tuz ve yağı koyun.
  • Sıvı karışımın üzerine unu bir kaşıkla serperek sıvıları örtecek şekilde ilave edin. Unun orta kısmına küçük bir çukur açıp içine mayayı koyun. Makinayı temel ekmek programı, 900g, orta kabuk rengini seçerek çalıştırın.
    • İlk sinyal sesinde yıkanmış, kurulanmış zeytinleri ilave edin.
    • Pişme sinyalinden 5 dakika sonra, bir fırın eldiveni kullanarak hazneyi makineden çıkarın. Ekmeği hazneden çıkarıp bir ızgara üzerine alın. Ekmeğinizi soğuduktan sonra kesin.
    Afiyet olsun.

    Buda benim ekmeğim..Lezzetli ama değilmi?

13 Ağustos 2012 Pazartesi

21.ve 22. Hafta bebeğim ve ben

Yirmiikinci haftayı geride bırakmış durumdayız.Yolun yarısını geçtik tamamladık sanki:)Daha uzun haftalar var önümüz de ama ilki kadar zor ve sıkıcı geçmiyor hamileliğim.Sanki herşeyin daha bir tadını çıkarıyor gibiyim.Kızımla vakit geçirdiğim ,sürekli bir koşuşturma içinde olduğum için sanırım anlamıyorum zamanın nasıl aktığını.

Yirmiikihaftalık fasulyeme gelince;durumlar hiç fena değil sanıyorum çünkü fasulye kızım durup durup annesini tepikliyor.Artık hiç durmuyor diyebilirim öle belirgin hareketleri.Dışarıdan da net görülebiliyor artık.Babamız da net olarak hareketleri seçebiliyor.Bal kızım da karnımı açınca yüzünü sürtüyor.Bazen hissediyor mu acaba diyorum ama sanmıyorum da sanırım çıplaklık ve kocaman karnım Balım ı cezbediyor.Doktor amcamıza iki hafta sonra gideceğiz.Şeker yüklememiz de olacak:(ben nefret ediyorum bu testten yahu nasıl üstesinden geleceğimi de bilmiyorum.Geçen sefer ki beni çok zorlamıştı midem altüst olmuştu tabi ki bende.Teklif ettim gerek yoktur değilmi diye ama malesef ellilikte olsa yapmamız gerekiyormuş yani anlayacağınız kaçarı yok bu işin..

Bana gelelim:)Ben karnımın bugünlerde daha bir şiştiğini düşünüyorum.Dediğim gibi beni zorlayan bir hamilelik yaşamıyorum.Sadece bel ağrılarım arttı biraz ama onunda Balım ın sürekli kucakta olmasına bağlıyorum.Akşam ilk kez mide yanmalarım başladı soda ile geçiştirdim.Bu kadar erken başlıyormuydu hatırlayamadım.Eğer öle ise sanırım yandığımın resmidir.Mide yanması ne illet bir olay..

Kızımlada size el sallayalım..Öpücükler konduralım...mucx mucx

Bayramınızı da kutluyoruz seker gibi tatli olsun cevrenizdeki hersey umarım

10 Ağustos 2012 Cuma

Kış hazırlıkları :Rende domates

Benim vazgeçilmezim domates..Hemen her yemekte kullandığım domatesi malesef ki kışın almıyorum alsamda çok çok ender zamanlarda.Belki kahvaltılık olarak yada salata süslemek üzere.Zaten kış domateslerinin hiç tadı tuzu yok .Pembe karlı birşey .Ben hormonum diye bağıran bir zavallı.

Hal böyle olunca yazdan domatesi saklamak gerekiyor.Ya kullanmayacaksın yada koyacaksın kenarına domatesini aslanlar gibi.Hormonsuz mevsim domatesini ailene ve çocuklarına seve seve gönlün ferah bir şekilde yedireceksin.E biraz ter dökeceksin ama buna değecek.Aslında pratik ben çocukla yaptığıma göre herkesler yapabilir.

Yapımı gayet kolay;


  • domates (isteğe bağlı ben onbir kilodan yaptım)
  • konserve kavanoz(kapaklar kullanılmamış kapak olmalı)
Yağ ve tuz yok...

Domateslerimizi özellikle yumurta domates seçiyoruz ki hem renkleri kıpkırmızı olsun hemde etli sulu olsun diye.Ben Erenköy pazarından bir tl ye aldım kilosunu bu sene.on kiloyada bir kilo bedavası oldu pazarcı amcamın.Araya ezikleride kaktırmış olsa da domatesler güzelmiş görmezden geliyorum:))

Aldığımız ve zor taşıdığımız domateslerimizi bir güzel yıkayıp rondoya atıyoruz ben rendelemiyorum hem kabuğu çok yararlı hemde doğadaki hiçbirşey nedensiz yaratılmamıştır diye düşünerek atıyorum rondoya .Ha üşengeçlikle alakası yok isteyen rendeler tercih meselesi..
sonrasında..
Domatesleri kocaman bir tencereye aktarıyoruz.Ben en büyük tenceremde iki parti şeklinde pişirdim.
Kaynayınca 30-45 dakika daha pişirdim.Köpükleri üstünden aldım .Bir güzel sıcak sudan geçirdiğim kavanozlara doldurdum.Kapaklarıda sıcak sudan geçirdim ve zaman kaybetmeden kapayıp ters çevirdim.Bir gece yerini değiştirmeden soğumasına musade ederek dokunmadım.Ertesi gün güneş görmeyen bir yerde saklamak kaydı ile mutfak dolabımın alt raflarında yerlerini aldılar.Birde biberli yaptım bunlarıda melemen yapmak için kullanacağım .Kızarttığım biberlerin üzerine sıcak rende kaynanmış domatesleri koyup aynı işlemi yapıyorum tuz yada yağ ilave etmiyorum.Denemenizi tavsiye ederim.

Sağlıcakla...

8 Ağustos 2012 Çarşamba

20.hafta "Bulantılar yeniden mi?"

Bugün doktorumuzu yine görmeye gittik.Aslında geçen hafta taramamız yapıldığı için gitmemize gerek yoktu ancak gecenin bir köründe benden sümüksü tıkaca benzeyen ve nişan diye tabir edebileceğim  yapış yapış bir sıvı gelince gidelim bari ne var ne yok diye düşündük.O gece uyku uyumadım desem yeridir.Hani dokuz aylık olsam doğumu bekleyeceğim o derece. Bildiğin işaretti bu.Kafamda ne tilkiler dolandı durdu.Ya doğum olursa ya kızım erken gözlerini açarsa yaşamasının mümkünatı yoktu .Korkularla fakat sancısız bir şekilde  neyseki sabahı ettim.Ve hemen doktora koştuk pimpirikli baskül ailesi olarak.

Kızım gayet iyiymiş.359 gram olmuş yine boyunu sormadım tutarsız oluyor çünkü ölçmek çok zor.Başındaydı elleri.Hareket yok ölece uyuyor kızım.Yahu  insan bir el sallar iki hareket yapar ama nerde bizim cadı uyumakla meguldu.Umarım hep uyursun kızım .Doğduğunda da beni yormazsın umarım.

Plesantam yine aşağıdaymış.Buda kötü haber .Tıpkı Balım da olduğu gibi normal doğuma izin vermeyecek derecede kapatmış rahmimi.Ancak yirmisekizinci haftaya kadar çıkabilir ki Balımda çıkmıştı.Balımda ki gibi bir kanama durumu yok hareketlerimde serbest ve özgürüm.Yatmak istirahat etmek zorunluluğum yok çok şükür ki.Zaten imkansız herhalde benim şu şartlarda dinlenebilmem!!!

Dinlenmeye ayıracak zamanım sadece akşam uykumuzda olabilir oda ondan sonra yani benim pestilim çıkmışken."Hadi yatalım yahu Balımda uyurken bizde uyuyalım" dediğim an işte benim dinlenme alanımın oluştuğu an o an:))

Ha o  konuda da çok canım sıkkın hamileliğimden ötürü  sanırım bir miskinlik var.Yani üzerime ölü toprağı atılmış o derece ağzım açık geziyorum.Esnemekten Halka daki Samaranın öldürdüğü insanlara benzedim .Yamulmuş durumdayım.Ha birde mide bulantılarım yeniden peydah oldu .Yahu zaten yeterince uzun sürdü nerden çıktı bilemiyorum ama sabahları yine istifra etmeye başadım ve yine herseyler bana çok kokmaya tiksinti duymama sebep olmaya başladı.

Hmm  birde tüm gün Balımla oyun oynamak çok güzel ve eğlenceli ancak kendime vakit ayıramamak hiçbir hobimle ilgilenememek kitap dahi okuyamıyor olmak canımı sıkmaya başladı .Kendimi biraz amaçsız hissetmeme neden oluyor bu durum ve beni mutsuzlaştırıyor.Umarım üzerimdeki bu miskinlik ve Balımın hep benle oynama isteği  çabucak geçerde bizde normale dönebiliriz.

Şimdilik bu kadar.Kızlarimla size veda ediyorum...paiii

5 Ağustos 2012 Pazar

Kıs hazırlıkları :biber kozleme

Biz ailecek biber kozlemesini cok severiz. Kisin kahvaltılarda yada yemeklerde yogurtlu meze ,salatalarda olmadı tek basına mismis biber:)oyle boyle degil bayıla bayıla yeriz.

Ben Erenköy pazarından uc kilocuk aldım .uc kilo gozume epey cok gozuksede kozlendiginde pek birsey kalmadı ortada yani soyle söyleyeyim bize yetecek kadar cok degil malesef.

Birde çıktığımda yine kozmetik dedikleri o Sahane aletlerden aldım isimi cok kolaylaştırdı normalde Ocak ustunde yapıyordum ve ocağım leş gibi batıyordu hem pratik hem temiz pak kozlememizi yaptık merak edenlere resmini ekliyorum.

Yapılışı ;gayet basit istediğimiz kadar biberi alıp kozluyoruz. Soymak işkence diyenler icinde basit bir ipucu kozlenmis biberleri hemen poşetlere aktarıyoruz ve ağzını kapatıyoruz sogudugunda külah gibi kabuklar elimizde kalıyor.deneyin pisman olmazsınız .sonra ister kucuk kucuk doğrayin isterseniz bütün olarak atın keyif sizin posetleyip dogru dondurucuya
Namnamnam tadından yenmez bunlar.

Uc kilodan uc poşet cikti.ancak daha yapacagım bulduğum ilk fırsatta ..

Afiyet olsun :))

3 Ağustos 2012 Cuma

Biri buyuk mü konuştu ? Neyse....





Efendim günümüzde her anne birbirinden tecrübeli birbirinden bilgili.Neden? Devir internet devri bilgi devri.Elimizin altıda teknoloji açıyoruz gugıl amcayı diyoruz ki bu nedir şu nasıldır?.Bilmediğimiz şeyleri anında öğreniyoruz hemde en kestirme yoldan kesin kaynaklarla.Artık yemek kitapları ,ansiklopediler,tarih kitapları vs hepsi lüzümsuz halde.Bir pc herseye yeter.Aç bak bu kadar basit....

Neyse daha hamileyken ben efendime söyliyeyim çocuk nasıl bakılır ,çocuğun ihtiyaçları nelerdir,neden ağlar,neden öksürür tıksırır,gaz sancısı amanda kolik ne yemeli ne yememeli blablabla...bir dolu şey okudum beynime soktum kazıdım.Haaa dedim bunlar bunlar yapılacak şu durumlarda bunlar bunlar verilecek yasaklılarda şunlar..Yetmedi çocuk gelişimi hakkında kitaplar okudum notlar aldım altlarını çizdiğim çok şey oldu.Oda yetmedi bebek bakımı gelişimi seminerlerine katıldım bir çok pratik bilgi edindim.

Yine neyse diye paragrafıma başlıyorum.Okumak yazmak çizmekle olmuyormuş bu işler diyeceğim ve en kestirmeden hisse cevabı vereceğim.Olmuyormuş efendim okumakla.Neden olmuyormuş her hamilelik farklı olduğu gibi her bebekte farklı oluyormus.Zamanı ,yemek yeme şeklini ne zaman kaka yapacağını bebek belirliyormuş.Belirleyen "patron" diyebileceğimiz ve o konumdaki kişi bebekmiş biz değilmişiz.Hani gözlerinin içine bakıp "hey çok bilmiş koca kafalı tospa ben ne zaman istersem uyuyacaksın tamam mı ne zaman istersem oyun oynayacaksın,besleneceksin ve susacaksın" dediğimizde aslında o içten içe " ben sana göstereceğim zavallı sebastiyan elmi yaman beymi diyormuş!!meğerse!!!!

Bakmayın efendim öyle tatlı öyle şeker durduklarına hepsi birer canavar aslında koyun postu giymiş kurtlar bunlar kanmayın.Samimi agularına dişsiz damaklı gülüşlerine sevinç naralarına aldanmayın.Bunlar hep rüşvet hep taktik.Biranlık boş anınızda onlara teslim olmanızı yakalayan ve bunu sürekli kullanacak olan zeki yaratıklar şu bebekler.

Bu uyarıları neden mi yapıyorum?

Bebeğim olmadan önce okudum izledim tecrübeli annelerden bilgiler aldım ya ben.Öylece hayallere daldım.Hatta öyle bir dalmışım ki boğulurken uyandım:)Misal çocuğumun uyku şekline ve ne kadar uyuyacağına ben karar vereceğim sandım.Aklımda bir sayı tutttum.Saat sekizde uyusun bu çocuk dedim hem bana zaman kalır dinlenirim günlük işlerimi yoluna koyarım hemde eşimlede zaman gecırecek laflayacak vaktimiz olur dedim evet sekiz iyidir ne erken ne geç..Demez olaydım sekizi kim kaybetmişte ben bulacağım bırakın sekizi gece bir ikilerde uyudu benim cadaloz kızım.Uyudu dersem haksızlık ederim kızıma uyurmuş gibi yaptı desem tilki bayıltması oldu desem daha bir yakışık alır sanki.Uyurmuş gibi yaptı ya ne uyudu ne uyuttu kah ağladı kah gazı geldi kah kaka yaptı kah keyfi gelmedi kah oyun istedi ..uyumadı VARAN 1 ..Neymiş her bebek uyku saatini kendi belirlermiş ve bunun oluşması için zamana ihtiyaç varmış boşuna kasmaya hayal kurmaya sinirlenmeye gerek yokmuş..Bebek ne derse o olacak dersi bir tamamlanmış...

E tamam istediği saatte madem uyuyor kızımız o halde yatsın beşiğinde bir iki oyuncak koyalım yanına dönenceleri kuralım odaya karartalım güzel bir müzikte açalım karnı tok olsun altı kuru olsun eeee bu çocuk kendi uyusun o zaman:)Ben giderim yanına arada en güzel ses tonumla "tamam kızım uyu bakalım annecik babacık burda sen huzurla gözlerini kapat" derim olmadı poposuna iki pıtpıt yaparım giderim gelirim alışır..tracy hogg ablam öyle dememiş mi.Kaldır yatır yöntemi yap işe yarar sende rahat edersin dememiş mi?
Demişte nasıl demiş bu saçı başı yolasılıca kadın??
başta ne dedim?bunlar canavar dedim .sizin bu numaralarınızı yerler mi ?yiyen vardır belki benim kızım yemedi .Yemediği gibi bana bütün büyük konuşmalarımı ve dünyanın en büyük tezeğini de yedirdi.

Bu yöntemi her denediğimde tırnaklarımı dibine kadar yedim.Kızımı odasına yatırdığımda o çığlıklar atıp nefesı kesilene kadar hatta katılana kadar ağladı.O ağlarken ben daha beter ağladım.Yanına gidip kızım ben burdayım amanda bakbak dediğimde çocuk bana nefret gözleriyle baktı.Hatta " nerdesın sen be kadın"dediğini duyar gibi oldum.Poposuna iki pıtpıt yaptım yerine yatırdım tekrar kaybolduğumda beynimde türlü seneryolar oluşmaya başladı" ya nefessiz kalırda ölürse ? vicdansızsın sen el kadar bebeği rahat edeceksin diye ağlatıyorsun nereye kadar?"bir gece iki gece sonrası mı VARAN 2 Kızım hem kendi istediği saatte hemde ayakta sallanarak ve benim ninnilerimle uyuyor.Malesef masal okusam ağlıyor sallamadan uyumak gibi bir lüksümüz yok.Hayattaki büyük konuşmalarım yüzüme tokat gibi çarpıyor ve çalış köle diyor sabahlara kadar sallayacaksın o safi  subyanı.Emredersiniz efendim ben sallıyorum ayaklarımda hala  ve hala bırakınca uyanıyor yapışık ikiz gibi sallanıyoruz da sallanıyoruz..neymiş büyük konuşma ..neymiş bebek isterse sallanmak sallanacak olay bu..

Gelelim ek gıdalarda ki yemek mevzusuna.Okuyan araştıran annecik ek gıdalara geciş zamanı öğrendi ki sebzeler buharda haşlanacak ezilecek ve bir kaşık zeytinyağı ile bebeğe sunulacak.Heyecanlı anne hergün başka bir sebze hazırlayıp denildiği şekilde sunumunu yaptı. kızına verdiği zaman avcunu yaladı.Ama yılmadı anne değişik değişik tatlar denedi accık tuz ekledi olmadı ,suda haşlayayım daha leziz olur dedi ,yemedi.Tükürdü ,kustu çıkardı üzerini batırdı ancak kendi istediğinden başkasını yemedi.Şimdi mana bulduğum konu....kavanoz mamaları..Hani benim nazarımda kalpazan annelerin hiç düşünmeden el kadar bebelere verdiği kavanoz içindeki düşman!!dost oldu.Yemeyen kızıma hiçbirşey istemeyen kızıma arkadaşımın dene demesi ile tatırdığım ve dibini gördüğüm o kavanoz mamasına sıra geldi.Yedi kızım sevdi
.hepsini her cinsini yedi.Ben yine yerlerdeyim çaresizim kavanoza giren masum değildir desemde organik olsun bari diyerek alıyorum onları da ..VARAN 3 asla buyuk konusma 3... ne ıstersem onu yerım ..mana bulmuyoruz onu veren anneler de hamarat olabilir bebeğini seviyordur çaresiz vede yorgundur saygı duyuyoruz:))

Öyle çok tükürdüğümü yaladığım nokta var ki saymakla bitmez.Belki ayrı bir dosya açmak lazım bu konuya çünkü kimbilir daha neler yaşayacağız.Ama ben ençok şunu şunu yapacağım dediğim noktaları yazdım buraya.Yani çok büyük konuştuğum ahkam kestiğim atıp tuttuğum noktaları .En başta dediğim gibi herşey kitapta yazanlar gibi olmuyor.Her taktik her çocuğa işlemiyor.Her çocuk herseyi yemiyor bir ağız tadı damak zevki oluyor.Her annenin tecrübesi ve yaşadıkları farklı.yazık ki başa gelmeden bunları anlamak çok zor.Hamileyken kurulan pembe hayaller ne yazık ki çoğunlukla hüsran.Bebek biraz daha acımasız oluyor.Kitaplar yayınlar mallesef işin pratiğini veriyor.Her anne kendi kitabını yazıyor ve kendi kurallarını belirliyor öğreniyor.Kendi bebeği ile iş birliği yapıyor.Böyle olunca sanırım herşey daha bir kolaylaşıyor.Neticede anne için evladı her fedakarlığı yapabileceği can parçası ..her ne olursa olsun ne kadar acı çekerse çeksin yorulsada ağlasada isyan etsede sonuç hep aynı değişmiyor.Anne olmayı öğreniyor saygı ile:))
 Her anneye kolay gele
Sağlıcakla