Bu Blogda Ara

28 Temmuz 2012 Cumartesi

19.hafta ve 10 aylık Bal kız

Yaşadığım yoğun zor ve zahmetli günlerden sonra,kızıma veremediğim ilgiyi alakayı fazlası ile vermeye çalışıyorum şimdilerde.Oyunlar oynuyor parklara çıkıyor bolbol vakit geçiriyoruz.Şuana kadar ağzımızda toplam yedi dişimiz mevcut.Sekizincide çıkmak üzere sanki.Balım huysuz zaman zaman durağan.Emekliyor henüz yürümeye başlamadı.Ayakta durup bir iki taytay pozisyonuna giriyor ve eşyalarda tutunup adım atabiliyor.Ben yaşında yürür diyorum ama yine de bebeklerin işine akıl erdirmek olmaz.Bunun dışında herzaman ki gibi aç yaşıyoruz.Yemek yemeyi şiddetle reddediyoruz ve hiç bu kadar zayıf olmamıştık.Hala sekiz buçuk kiloyuz.Yaklaşık iki aydır kilomuz böyle.Hiçbir gelişme kaydetmedik.Fiziksel becerilemiz artıyor.Bir kere hayır kelimesini çok iyi biliyor.Ben hayır dediğimde kesimlikle yapmıyor yapmak istediği şeyi.Bakışları daha anlamlı bakıyor anlayarak bakıyor.Artık dinlemeyi öğrendi sanırım dediklerimizin çoğunu anladığından şüphem yok.

Gelelim içimdeki fasulye turşusuna.Tam ondokuz hafta da taramamızı olduk.Korktuğum gibi çıkmadı bebeğim yaşanılan şeylerden hiç etkilenmemiş.Sağlığı çok şükür ki yerinde iç organları tamamiyle kusursuz.250 gr şuanda.Oda bir kız:)Aklımızda bir isim var sanırım son ana kadar değişmez ise aynı kalacak.Eller ve ayaklar çok şekerdi.Malesef ki yüzünü sakladı.Bana küs mü anlayamadım.Belkide ihmal edildiğini düşünüyor ki çok haklı.Zavallım bu olaylardan kendisi şimdiden unutuldu.

Şuanda 66 kilodayım.İlerde ne olur bilinmez.Diyet maceralarım filan hepsi son buldu.Neyse ki başlamışım ya o kiloyla hamile kalsaydım aman Allah ım:)verilmiş sadakam varmış dicem ama heran yüz kiloyada çıkabilirim işte hamilelik böyle birşey.Şimdilik bolbol kalsiyum almaya ve meyva yemeye çalışıyorum canım pek yemek istemiyor ki biliyorum oda havalardan.İştahımın açılacağı günler yakındır hey yavrum hey azmı geceleri tepsi hazırlamadım kendime:))El kadar da doğurdum onca yiyerek.

Şimdi yine bir bekleyis hadi bakalım cabuk geçse bari gün saymak çok zor..
Bir resim eklerim diye bir haftadır bekliyorum yarın yirmi hafta olacagız:))gobısımı cekemedım cekemedım cekıp guncellemeyı dusunuyorum .ancak garanti olsun yazıyıyı yayınlayayımda:)
Demistim :)




Sevgiyle.

22 Temmuz 2012 Pazar

Yaşadığım büyük şok!

Uzun zamandır yazamıyorum,bloguma girip takip edemiyorum çünkü çok zor bir sınavdan geçtim.Ve Allah ımın kimseye vermesin diyebileceğim türden şeyler yaşadım.Kardeşim ve yeni evlendiği eşi trafik kazası geçirdi.Gecenin bir köründe tamda deprem olduğu gece bundan birbuçuk ay önce.Hamile olduğum için malesef bana kolu kırık dendi sadece apar topar memleketime uçarak gttim.Gittiğimde öğrendim ki ikisi de beyin kanaması geçirmiş meğerse.Vardığımda Gelinimiz yoğun bakımda kardeşim ise hanüz ameliyattaydı .Kardeşim çok şanslı değilmiş çünkü malesef devlet hastanesinin ihmali sonucu saat sabahın yedisinde ameliyata alınmış  komaya girdiğinde anlayabilmiş zatı muhteremler beyin kanaması olduğunu!!Gelinciğim daha şanslı imiş kulağından kanaması olduğu için film çekmişler kardeşimide öylece beklemeye almışlar.Hemen hemen beş saat süren ameliyat sonrası tam tamına yirmibir koca gün yoğun bakımda yattı.Kızımız ertesi gün yoğun bakımdan çıkıp sanki bademcik ameliyatı olmuşçasına iyi oldu maşallah..

Yoğun bakım sürecimizde yaşadıklarımı zannedersem çok az kişi anlar belki de sadece başına gelenler diyebilirim.Ateş düştüğü yeri yakar dedikleri hakikaten nede  doğruymuş!Bir hafta düğün yeri gibi olan hastane ,sonrasında annem eşim ve benden ibaret boş kaldı.sabahın erken vakitlerinde gidip sadece saat yarımda beş dakika görebilmek için kantin köşelerinde amansız bekleyis peydah oldu.Sattimiz geldiğinde içimizden sadece tek kişi yakışıklımın yanına girebildi.Lakin sürekli uyuyordu.Öylece sessiz sakin...Tek bir yaşam belirtisi göstermeden bilinci kapalı bir şekilde ondokuz gün uyudu tam on dokuz koca gün.Görüş saatimiz bittiğinde de orada olmaya devam ettik.Amacımız yoktu boş bekleyiş. ya bir haber gelirse iyi yada kötü bir haber..Gece tekrar uyumaya gidiyorduk artık kim ne kadar uyursa dua etmekten düsünmekten..


Balkızıma akrabalar baktı çocuğum bu zor günlerde yaklaşık birbuçuk ay zaman içinde tam beş diş patlattı.Tahmin edersiniz ki yanında bol ateş ishal vede lanet olası huysuzluk hepsi biraradaydı.Dahası balkızım malesef yabani bir avlat parçası olduğu için sürekli ağlayarak yemek yemeyerek bu durumu protesto etti.Aksamları eve geldiğimde uyumak istemedi sanırım onu bırakıp gideceğimizi düşündüğü için.Kendine de ona bakana da dünyayı dar etti.Bakan yorgun Balım yorgun .Kızım için hayatımızdan silinmesi gereken birbuçuk ay..


Ben bu arada dost dediğim çok insanın aslında çokta dostum olmadığını öğrendim.Yalandan telefonla aramalar merak eder gibi yapmalar bana çok yalancık geldi.Samimi bulamadım.Düğün dernek vur patlasın hadi hoppa gelen arkadaşçıklarım zahmet edip elimi tutup "bi yaslan bana ağla dök içini kızım rahatla herşey çok güzel oacak"diyemeyecek kadar uzakta ve mesguldüler.Belki de birkaç arama halhatır sorma onlara yeterli gelmişti ancak bana yeterli gelmedi çok samimi isek gelemedi malesef.Ben merak ederdim dedim yanında olurdum.Çok mu şey istedim.Ha birde hiç beklemediğim hiç ummadığım insanlar arayıp beni telkin edip dualar ettiler.Onlarada inanamadım .Yanımda olan beklemediğim çok fazla insan vardı .Dost statüsünde olmayan.Buda benim eşşekliğimmiş meğer...

Çok değerli akrabacıklarımda belirli günler dışında yanımızda olmadı.Elbette insanlar sürekli olarak yanımızda bulunamaz sonucta dünya dönmeye devam ediyor herkesin işi gücü var elbette ama bazı akrabacıklarım var ki onlarda vahvah deyip çok geçmiş olsun demek dışında birşeyler yapmadı.Misal kimse evde yemek var mı siz ne yiyorsunuz hep hastanedesiniz demedi.Kmse bize yahu bir akşamda burda yiyin gidin yine hastaneye demedi.Bir tas çorba yapıp getiren olmadı bir komşumuz tamamen isteği üzerine hergün gelip yemek yaptı evine gitti.Allah onun da gönlüne göre verecek eminim.Ha bunları niye yazıyorum?sakın ola ki dostum var akrabam bol diyipte salıvermeyin kendinizi.Zor zamanlar inanın hep yalnız ne olursanız olun bu böyle..Ummadık taşlar başlar yarıyor umduklarınız ise orada olmayabiliyor neyse herkesin gönlüne göre..

Bu konuda öyle doluyum ki yaşadıklarımı hissettiklerimi yazsam buralar almaz alsada okuyan olmaz ha ben bile okumam belki:)Bölük pörçük yazıyorum zaten kafam bir dünya akşamdan kalmayım kızım bir diş daha patlatıyor olmalı uykusuzum mazur görün.

Neyse efendim ondukuz gün yoğun bakım günlerimizde doktorların acı konusmaları gün be gün arttı.Yaşama ihtimali vermedikleri kardeişim yoğun bakımın en riskli hastası oldu.Bilinci açılmadıkça hayati tehlikesi artmaya bitkisel hayat ordan beyin ölümü şeklinde ilerlemeye başladı.Doktorlar bunu laplap yüzümüze söyledikçede yaşlı annecim kafayı sıyırma noktasına geldi.Oralarda düşüp bayılmalar delirmeler ve diyazemli günlerimiz başladı.Şimdi ben annemi mi düşüneyim teselli edeyim göz kulak olayım?kardeşimi mi?yabancılarda kalan kızımı mı?yoksa içimdekini mi?hepsini düşündüm.Yüce mevlam öyle bir güç verdi ki bana ayakta dimdik durabildim.Doktorlarla tek başıma konuşup anneme yalanlar söyledim.bir süre sonra hasatnede tek başıma kaldım.Kah ağlayarak kah düşünerek kah dua ederek.Tek başıma.Ve anneme hiç ağladığımı göstermedim.Telefonunu elinden aldım arayanlara durumu ben izah ettim.Anennizi ölüme hazırlayın diyen doktorlarla ben yüzgöz oldum.Ama inandim.Allah a inandım.


Ve birgün kardeşim tepki verdi eşimin içeri girmesi ile gozlerini açmasa bile duymuş olmalı ki tansiyon fırladı .Bu bir tepkiydi bizim için de doktorlar için de .Makinalar uyarı verince eşim apar topar dışarı çıkarıldı.Bu bizim için bayram dı.Ertesi günler gözünü açmaya konuşamasa bile elimizi sıkarak daha belirgin tepkiler vermeye başladı.Bu tepkileri vermeden birgün önce böyle giderse fişini çekmek konusunda aileden onay alabiliriz demişlerdi.Yüce mevlam bir mucize gösterdi.Gerçek bir mucize.Hayatta tek kardeşim olan biriciğim hayata tutunmaya neyseki karar vermişti artık.yirmibir gün sonunda kardeşim normal odaya çıkarıldı.Bitkindi çok fazla kilo kaybetmişti.Ağzında solunum cihazı bağlı olduğu için yaralar vardi keza sırtlarıda öyle.Burnundan besleniyordu.Beni tanıyordu ama ben kardeşimi tanıyamıyordum.Öyle başkaydı ki.Zayıflamış bakışları değişmiş konuşamıyor kafa kel.Odadan cıkıp cıkıp ağlıyordum.Rabbim bana güç ver kardeşime bakma gücü..Onu böyle görme gücü istiyordum.

Hastanede normal odada iki hafta daha kaldık.Bu zaman içinde kardeşim kilo almaya başladı.Gözleri açıldı ,dilindeki ve ağzındaki yaralar geçti.Bu arada beyin ameliyatı olduğu ve geç kalındığı için bazı hasarlarda bizimle kaldı.Vücudun sol tarafı ve sol göz.Bacakları yürüyebiliyor kollar ve eller daha kötü.Gözler beni çok korkutuyor çünkü ikisi tek başına gayet güzel görürken birlikte görüntü iç içe giriyormuş bunu kardeşim bu şekilde anlatıyor.Şimdi İstanbul dayız.Tedavi amaçlı geldik.Üç gün oldu henüz.Ve ben yine inanıyorum .İnanıyorum ki kardeşim dimdik ayağa kalkacak herşey eskisi gibi olacak.

Bu olayı başımıza veren Rabbime isyan etmedm hiç.Allah hiçbir zaman çekemeyeceği derdi kullarına vermezmiş.Denediğini bizi sınadığını düşünüyorum .Ve hatta bizi birbirimize daha çok kenetlediğine inanıyorum.Dostumu akrabımı dostçuklarımı ayırmamı görmemi sağladı.Tek başınada dağ gibi ayakta kalınabileceğini gösterdi.Dünyadaki herseyin aslında yalan olduğunu ölümünde bir anlık olup heran herseyin olabileceğini hatırlattı.Sabretmeyi öğrendim tekrar.Her zaman şükürler olsun yüce mevlam.

Bu arada bende saç kıran oldum sanırım üzüntüden.Gittim kestirdim saçlarımı kısacık yaptım.Hamile olduğum için kortizonlu ilaçlarda kullanamıyorum.Umrumda değil tek düşündüğüm Bebeğim inşalla iyidir.Onunda taramaları hep eksik kaldı .Yarın dörtlü tarama için bir profesorden randevu aldık.Umuyorum ki benim kadar etkilenmemiştir ve keyfi yerindedir.Tek düşüncem bu şimdilik.

Normal hayatımıza devam ediyoruz artık.Yine bol koşuşturmacalı tabiki.Ancak "Herşey çok güzel olacak " diyebiliyorum artık.Ve iyiki varlar dediğim insan sayısı fazla kaybımdan:))Allah düşmanlarımın başına vermesin bu acıyı.sizleride korusun.

Sevgiyle sağlıkla kalın...