Bu Blogda Ara

17 Şubat 2012 Cuma

LUCAS

Bal kızın babasıyla ölesine gittiğimiz bir alışveriş merkezinden sallana sallana güle hoplaya çıkarken bide ne görelim petshoptan bize bakan koca pörtlek iki göz.Aaa sevelim dedi eşim dışardan bakmak yeterli gelmedi.Ki kendisi sevmez çok tüğlü hayvanları alerjisi vardır.Ama kader ağlarını örecek ya teklifi geri çevrilmedi .Kafeste "Lütfen dokunmayınız" yazısı.o yazıyı sallamayan iki sevgili parmağımızla sevmeye çalışıyoruz bu çirkin şeyi.Çok geçmeden yanımıza bir arkadaş gelip "isterseniz açabilirim" deyiveriyor.Satış politikaları bu yönde demek .Neden olmasın diyerek açtırıveriyoruz kafesi.Elimize alır almaz tüm bildiği hünerleri sergiliyor yaramaz inanılmaz bir elektrik veriyor bize..

Sarı tüyleri kara suratı olan burundan darbe almışa benzeyen pug cinsi çirkin şey ölesine sevimli geldi ki bana farklı buldum diğerlerinden bir anda..Lucas beni avlamıştı.Kucağıma aldığımda öylesine küçük savunmasızdı ki başını göğsüme yaslayıp ölece zeytin gözleriyle bana bakıyordu.Beni al diyordu evet evet beni al ben seni seçtim diyordu .Elimden alıp kafese geri koyduklarında içim kıyıldı tuhaf oldum.Almalısın bu senin olmalı dedim.bu senin olmalı özlem hakkında hiçbirşeyi bilmesende seninle olmalı bu can..



O sıralar evlilik hazırlıkları ile mesgul olduğumuz için zaman ayırabilirmiyim babamız istermi eğitebilirmiyim diye düşünürken hadi alalım bunu deyiverdim.Baba asla diye bir tepki verdi ben hayvanları dışarda severim diyerek beni o anki alma güdümden vazgeçirdi.Ama o anki:)petshopa girerken ki halimle çıkarkenki halim arasında dünya fark vardı.neşeli girip üzgün çıkmıştım.Aklıma yer etmişti aklıma girmişti bir kere.ama acaba yapabilirmiydim ?bakabilirmiydim?evet yapardım onu çok sevdim yapardım.Bir anda mutsuz olmuştum onu istiyordum ama birlikte yaşayacağım erkek istemiyordu.Birazcık bile kararı kesin ve netti.İki gün süren büyük ve derin çalışmalar duygu sömürüleri ve göz yaşlarına dayanamayan dünyalar tatlısı babamız bize kıyamadı ve ortak yaşam alanımıza Lucası dahil etmeye razı oldu.Uçarcasına gittim kucağıma aldım ve benimsin dedim artık benim.Babamiz dünya kadar para vermiş olmanın haklı tarafıyla biraz suratı asıldı.Elleri kolları bi dolu köpek eşyası maması oyuncağı saglık ürünleri yatağı ve daha nicesini taşımakla mesgul olduğu için dahada gerilmiş olacak ki sana kandığıma inanamıyorum diyerek mokurdanmaya başladı.Kulaklarım sağardı o sıra çınlıyordu ama mutluluktan..Tarifi yoktu.


Eve geldiğimizde babamız ee ismi ne olcak bunun dedi.Sen ne istersen o olsun dedim.hmmm düşüneyim bakalım lucas neill olsun ozaman .(Alakam olmayan bir futbol takımının oyuncusuymuş )olur bu yakıştı bak Lucas lucas demeye başladı......

Adı isim babamız asıl babamız tarafından da konulmuş olup neill kısmını atarak Lucas kalmış, bizimle hayatına başlamış ,bizi bazen dinden imandan çıkaran delirten yaramaz hırçın bir okadar sevimli cana yakın sevgi arsızı olan korkak köpişim Lucas iyiki gördüm seni iyiki bizimlesin...

















Sen Cansın...









2 yaşında kocaman bir aslan parçası..iki aylıktın ailemize katıldığında..

(bu arada kafesten kucağıma atlayan Lucas : bana özel algıladığım ve kendimi özel hissettiğim o sarılmaları koklamaları omzumda yatmalarnı ogün yemiş olabilirim ancak sonraki araştırmalarımda bu sıcak kanlı dost hareketlerinin aslında cinsiniz özelliği olduğunu geçte olsa öğrenmiş bulunmaktayım bilesin.Bir daha yermiyim ?katiyen artık çokmu geç malesef:))

2 yorum:

  1. ben onu nasıl sevdim .cok akıllı bi kerem ve sahibine cok sadık ,peşinden ayrılmıyor ki nasıl sevilmez

    YanıtlaSil
  2. oda senı cok sevıyor bılıyorsun:)hem karlı cıkıyor yemıyor yedırıyorsun :))

    YanıtlaSil